Cantillon etkisi - Nedir, tanımı ve konsepti

Cantillon etkisi, para politikalarının ekonomi üzerindeki eşitsiz etkisini tanımlar. Yani, bir merkez bankası ekonomiye daha fazla para enjekte ederse, fiyatlarda ortaya çıkan artış aynı şekilde gerçekleşmez.

Richard Cantillon (1680-1734), para arzındaki herhangi bir değişikliğin bir ekonominin yapısını bozduğunu iddia eden ilk iktisatçıydı.

Bunun nedeni, yeni oluşturulan paranın nüfus içinde aynı anda veya eşit olarak dağılmamasıdır. Dolayısıyla parasal genişleme süreci bir servet transferini varsayar.

Milton Friedman ve Cantillon etkisi

Milton Friedman'a göre para arzındaki değişikliklerin uzun vadede reel ekonomi üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Temsilciler, paralarının eskisinden daha az değerli olduğunu anladıklarında, fiyat artışlarına karşılık gelen ücretleri talep ederek davranışlarını ayarlarlar. Bu değişiklikler bir kez yapıldığında, işsizlik ve üretim eskisi gibi aynı yerde biter.

Ancak bu görüş, fiyat seviyelerindeki artışların arkasındaki mekanizmaları açıklamamaktadır. Yeni yaratılan parayı alanlar, önce tüketim veya sermaye mallarını nispeten daha düşük fiyatlarla satın alarak satın alma gücü kazanırlar. Ancak ikincisi, ancak fiyatlar zaten yükseldiğinde bunu yapabilecektir. Bu nedenle para arzındaki genişlemeler asla tarafsız değildir.

Ama… Fiyatlar artmazsa ne olur?

Bir ekonomi depresyondaysa, para arzındaki bir artışın fiyatları yükseltmemesi söz konusu olabilir. Cantillon etkisi bu durumda geçersiz mi? Cevap hayır, aynı yeniden dağıtım süreci devam edecek. Para arzını artırmak, parasal teşvik olmasaydı fiyatların kendilerine tekabül edecek düzeye düşmesini engelleyecektir.

Böylece üreticiler suni olarak yüksek fiyatlardan yararlanmaktadır. Tüketiciler ise düşen fiyatlardan, yani para birimlerinin satın alma gücünün artmasından yararlanamıyor. Bu nedenle, sonuçları ödeyen genellikle yoksullar olduğu için, bazen enflasyonun yoksullar üzerindeki vergi olduğu ileri sürülür.

Cantillon etkisi ve eşitsizlik

Merkez bankaları genellikle parasal genişleme programlarını sözde servet etkisi ile haklı çıkarır. Argüman, hisse senetlerinin ve gayrimenkullerin değerindeki artışların bir sonucu olarak vatandaşların serveti artarsa, ücretlerin daha büyük bir bölümünün tüketim için kullanılabileceğidir.

Özellikle Avusturya Okulu içinde yer alan pek çok iktisatçı, önceki bölümde bahsedilen nedenlerle bu politikaları eleştirmiştir. Yine de John Maynard Keynes bile bu politikaların uzun vadeli sonuçlarının farkındaydı.

“Sürekli bir enflasyon sürecinde hükümetler, vatandaşlarının servetinin önemli bir kısmına gizlice ve istemeden el koyabilirler. Bu yöntemle sadece el koymakla kalmıyorlar, keyfi olarak el koyuyorlar ve süreç birçoğunu yoksullaştırırken, aslında bazılarını zenginleştiriyor."

«Barışın ekonomik sonuçları (Bölüm 6)«

Son zamanlarda, Hedge Fund'ın Kurucusu ve Eş-Baş Yatırım Sorumlusu Ray Dalio Bridgewater Ortakları, Amerikan toplumunda artan eşitsizliğin bir kısmını Cantillon etkisine bağladı.

Argüman, merkez bankaları tarafından daha düşük faiz oranları ve varlık alımlarının finansal varlıkların değerini artırmasıdır. Ancak bu varlıkların mülkiyeti toplum genelinde tek tip değildir. Başka bir deyişle, en zenginler, genel olarak, pazarlardaki servetlerinin büyük bir kısmına sahiptir.

Bu arada, tasarruf ve dolayısıyla yatırım yapma kapasitesi olmayan en yoksullar, bu etkiden yararlanamazlar ve bunun sonuçlarını ücretlerinin satın alma gücünün bozulmasıyla öderler.

Cantillon etkisi örneği

Avusturyalı ekonomist Frederich A. Hayek, Cantillon etkisini bir tabağa bal dökmeye benzetti. Bal, diğer daha sıvı maddelerin aksine, merkezden kenarlara doğru yavaşça genişler. Tekdüze veya aynı anda yapmadığı için miktarı kontrol etmenin yanı sıra hareket yeri ile de aynı şeyi yapmak önemlidir.

Bu, enflasyondan sonra, yeni yaratılan paradan en çok hükümetin ve ona yakın bazı şirketlerin (bu yazarlara göre) fayda sağlayacağını yansıtıyor. Talebin daha da artması nedeniyle fiyatlar yükselmeden parayı alırlar.

Arkadaşlarınızla sayfasını paylaşan sitenin gelişimine yardımcı olacak

wave wave wave wave wave