Finans sektörü - Nedir, tanımı ve kavramı

İçindekiler:

Finans sektörü - Nedir, tanımı ve kavramı
Finans sektörü - Nedir, tanımı ve kavramı
Anonim

Finans sektörü, finansal hizmetler sunan kuruluşlar kümesinden oluşan ekonomik bir sektördür.

Her sektör belirli bir malın üretiminde veya bir hizmetin sunulmasında uzmanlaşmıştır. Örneğin tarım sektörü, sebze, sebze, meyve, hububat vb. tüm üretimi ile ilgili olan bir sektördür.

Buna karşılık, finans sektörü para akışlarıyla ilgili her şeyle ilgilenir. Örneğin, kişisel krediler sunmak, tasarrufları yönlendirmek, borsa, sigorta, ipotek vb. ile ilgili hizmetler sunmak.

Kısacası, finans sektörü, yukarıda belirtilen hizmetlerden bazılarını sunan farklı kuruluşları içerir. Pek çok kişinin sandığının aksine finans sektörü sadece bankalardan veya yatırım fonu yöneticilerinden oluşmuyor. Finansmanla ilgili hizmetler sunan birçok şirketi içerir.

Finans sektörü ve finansal sistem arasındaki ilişki

Diğer bir ifadeyle finans sektörü, finansal sistemin parçası olan şirketlerdir. Finansal sistem tanımımızın da gösterdiği gibi, finansal varlıklar, finansal varlıklar, devlet kurumları, para, tasarruf sahipleri (tedarikçiler) ve yatırımcılar veya tüketicilerden (başvuranlar) oluşur.

Finansal sistemin bir bütün olarak amacı, tasarrufları (atıl para) para talep edenlere (yatırımcılar veya tüketiciler) yönlendirmektir. Bunun için yeterli finansal varlıkların, güçlü devlet kurumlarının ve yukarıdakilerin hepsini kolaylaştıran finansal kuruluşların bulunması gerekmektedir. İkincisi, ekonomik sektörü oluşturan şirketlerdir.

Ek olarak, sunulanlar hizmetler olduğundan, bu sektör daha büyük bir sektörün alt sektörüdür: üçüncül sektör veya hizmetler sektörü.

Finans sektörü neden önemli?

Finans sektörü, paranın ekonomide akmasını sağladığı için önemlidir. Kendini kredi vermeye adamış şirketlerin olmadığını hayal edin. Bize borç para vermek isteyen insanlarla iletişim kurmamız gerekecek. Ayrıca 10.000 dolara ihtiyacınız olduğunu hayal edin. Biri bize 3.000, bir başkası 500, bir başkası 2.000 ve bu şekilde 10.000 dolara kadar borç verebilir.

Kendini kredi vermeye (örneğin bir banka) adamış bir şirket, yaptığı şey tasarruf sahiplerine (teklif verenlere) bir getiri sunmak ve bu parayı yatırımcılara veya tüketicilere (başvuranlara) ödünç vermektir. Kredi alabilmek için bir dizi kriteri karşılamanız gerekse de, sermaye arayışınızı kolaylaştırır.

Nasıl yapıyorlar? Koruyucuları teşvik etmek. Örneğin, çok basit bir şekilde, tasarruf sahibine yılda %1 ödüyorlar ve sonra bu parayı %3 oranında borç veriyorlar. Aradaki fark (%2) finansal kuruluşun bu operasyonda kazandığıdır.

Ancak gerçeğin çok daha karmaşık olduğunu belirtmekte fayda var. Merkez bankaları, farklı finansal varlıklar veya sadece banka kredisi ve mevduat teklif etmeyen diğer şirketler sahneye çıkıyor. Ancak, finans sektöründen açıklayıcı bir örnektir.

Kendini finans sektörüne adamış şirketlerin bir başka örneği de yatırım fonu yöneticileridir. Bu şirketlerin yaptığı, onu yönetmek ve kârlı hale getirmek için para toplamaktır.

Örneğin, Juan'ın 5.000 doları var ve onunla ne yapacağını bilmiyor. Bu parayı karlı hale getirmek için yatırım yapmanın iyi bir seçenek olduğuna inanıyor. Bu 5.000 doları banka mevduatına yatırmanın veya kendi başınıza yatırmanın bir alternatifi, bir yöneticinin hizmetlerini kiralamaktır. Yönetici parayı bir yatırım fonuna aktarır ve stratejisine göre kararlar alır. Bu hizmet için yönetici, katılımcı (Juan) tarafından ödenecek bir dizi komisyon talep edecektir.