Insan ilişkileri teorisi

İçindekiler:

Insan ilişkileri teorisi
Insan ilişkileri teorisi
Anonim

İnsan ilişkileri teorisi, bir organizasyonun en önemli ve öne çıkan kısmının insan olduğunu belirten Elton Mayo tarafından geliştirilen bir teoridir. Buna ek olarak, bir kişinin, ait olduğu grup veya alan açısından, geliştirdiği görevden daha fazla kendisini çevreleyen esenlikle bağlantılı olduğunu doğrular.

İnsan ilişkileri teorisi, içlerindeki insan kısmının önemini vurgulamak için organizasyonların psikolojisi içinde çerçevelenmiştir. Farklı psikoloji türleri vardır ve bu durumda bu özel çerçeveye uyar.

Bu teori, bir organizasyonda insan kısmının en önemli olduğunu vurgular. Buna ek olarak, birey, içinde bulunduğu çevre ve içinde bulunduğu bağlam aracılığıyla geçerli olan kurallar lehinde sosyal olarak iyi bir ilişki içindeyse, kendini daha tatmin olmuş ve daha iyi hisseder.

Sahip olduğunuz maaş veya kazançlar ve geliştirdiğiniz görev, insan ilişkileri teorisini destekleyen diğer unsurlar kadar belirleyici veya dikkate alınmaz.

İnsan ilişkileri teorisinin kökeni

Bu teori, insan ilişkileri çalışmasında büyük bir referans olan psikolog Elton Mayo tarafından geliştirildi. Teoriyi geliştirmeye yönelik araştırma çalışmalarının kökeni yirminci yüzyılın dördüncü on yılındadır. İşçiler ve şirket patronları arasındaki ilişkiyi dengelemek için ve işçilere bir insan parçası olarak değil, makineler olarak muamele edildiği klasik teorinin aksine ortaya çıktı.

Teori, özerkliklerini ve güvenlerini oluşturmak ve ayrıca görevlerini yerine getirirken işçilere bir miktar yetki devretmek için kuruluşlardaki insanlara muamele etmeye odaklanmaya başladı.

İnsan ilişkileri teorisinin özellikleri

Elton Mayo'nun teorisinin ana özellikleri şunlardır:

  • Organizasyonu bir makine olarak değil, organizasyonu oluşturan bir grup insan olarak inceleyin.
  • İnsanı vurgular ve insan kısmına odaklanarak teoriyi temel alır.
  • Örgütün patronuna veya işverenine bütünlük değil, işçiye özerklik verme yeteneği sunar. Buradaki fikir, işçinin, patronun sürekli boyun eğmesi ve denetimi olmaksızın işini yürütmek için özerkliğe sahip olmasıdır.
  • İnsanlara olan güveni arttırır.
  • Şirketi oluşturan çalışanlar arasında var olan ilişkilere büyük önem verir.
  • Teori, otoriteden değil psikolojiden esinlenmiştir. Bu vaka gibi organizasyonlar da dahil olmak üzere her türlü alanda insan ilişkilerini incelemek ve araştırmak söz konusu olduğunda psikoloji önem kazanmaya başlar.
  • Örgütün insan bileşenleri arasındaki ilişkileri hesaba katar ve ayrıca grup dinamiklerini destekler.