Nükleer atıkları yönetmenin maliyeti neden bu kadar yüksek?

İçindekiler:

Nükleer atıkları yönetmenin maliyeti neden bu kadar yüksek?
Nükleer atıkları yönetmenin maliyeti neden bu kadar yüksek?
Anonim

Nükleer enerji sektöründe faaliyet gösteren enerji şirketlerinin karşılaştığı birçok zorluk vardır. Enerji şirketlerinin karşılaştığı temel sorunlardan biri, nükleer atık yönetiminin yüksek maliyetidir. Unutmadan, evet, önümüzdeki yıllarda çok sayıda nükleer santralin kapanmasını gerektirecek maliyet.

Nükleer santrallerin zarar ettiği bir gerçektir. Bu tür tesislerin açık durumunu açıklayan bir faktör, nükleer atık yönetimindeki yüksek maliyetlerdir. Bu tür atıklar, nükleer tesislerde kullanılan süreçlerin sonucudur. Bu süreçler son derece kirletici ve sağlığa son derece zararlıdır. Dahası, nükleer atık binlerce yıldır tehlikeli olmaya devam ediyor.

Nükleer santrallerin önemli kayıplarla karşı karşıya olduğu bir ülke de İspanya. Bu tehlikeli nükleer atıkları yönetmenin maliyeti son on iki yılda %50 arttı. Atık yönetiminin son derece yüksek maliyeti, İspanya'da faaliyet gösteren enerji şirketleri için yalnızca bir baş ağrısı değildir. Avrupa düzeyinde, nükleer atık yönetiminin 2050 yılına kadar 253.000 milyon avroya mal olacağı varsayılmaktadır.

Nükleer atık yönetimi nasıl finanse ediliyor?

Nükleer sektörde en ileri teknoloji kullanılmaktadır çünkü çok eskilere dayanan bir sektör olmadığı için kullanılan teknoloji pahalı hale gelmektedir. Öte yandan İspanya'da nükleer atık yönetimi bir fon tarafından karşılandı. Ancak şimdi faiz oranları düştüğü ve bu fonun karlılığı düştüğü için nükleer atık yönetimini finanse etmeyi daha da zorlaştırıyor.

Nükleer atık yönetiminin nasıl çalıştığını anlamak için birkaç konu dikkate alınmalıdır. İlk olarak, bu tür atıkların yönetiminden kamu şirketi ENRESA'nın (Empresa Nacional de Residuos Radioactive Sociedad Anónima) sorumlu olduğu belirtilmelidir.

Devletin elinde bir şirket olarak ekonomik karlılık ya da herhangi bir kar amacı gütmez. Bu nedenle, bu varlık öncelikle atıkların toplanması, nükleer santrallerin kapatılması ve nükleer atıkların depolanması ile ilgilenmektedir.

Ancak nükleer atık yönetiminin çok yüksek maliyetleri nasıl karşılanıyor? Peki, nükleer sektörde faaliyet gösteren enerji şirketleri, ekonomik faaliyetlerinin bir parçası olarak radyoaktivite gibi dışsallıklar üretmektedir.

Bir dışsallığın ekonomik faaliyetin toplum üzerindeki etkisinden oluştuğunu hatırlayalım. Bu anlamda radyoaktivite negatif bir dışsallıktır. Çevre ve toplum üzerindeki etkisini düzeltmeye çalışmak için nükleer santral sahibi şirketler, halka açık ENRESA şirketinin finansmanına yardımcı olan bir dizi ücret öderler.

Yüksek maliyetlerin nedenleri

Fisyon ürünleri oldukça radyoaktif olduğundan nükleer atıkların güvenli bir şekilde depolanması gerekir. İspanya'da yüksek seviyeli atıklar için Merkezileştirilmiş Geçici Depo yoktur. Bu nedenle Münferit Geçici Depolarda üst düzey atıkların depolanması gerekli olmuştur. Bu, 1.400 milyon Euro'luk ihmal edilebilir bir maliyet gerektiriyor.

Depolama ile ilgili olarak, nükleer atıkları Fransız topraklarında depolamak için ödenen 300 milyonu unutmamalıyız. Öte yandan, El Cabril Düşük Yoğunluklu Depo'nun yeniden modellenmesinin maliyetlerini de hesaba katmalıyız.

Nükleer santrallerin yakınındaki kasabalara yapılacak katkılar için 1.200 milyon avro ayrıldığını belirtmek gerekir. Ancak, atık yönetimini finanse etmesi beklenen fondaki açık ihmal edilmiştir.

Yaralanmalara hakaret eklemek için, enflasyon nükleer sektördeki şirketleri ele geçirdi. Bunun kanıtı, fiyat seviyesindeki artış sonucunda 1.100 milyon kişinin kaybedilmiş olmasıdır.

Nükleer santralleri kapatmanın maliyeti

Atık yönetiminin ötesinde, İspanya'daki nükleer sektör için başka bir zorluk daha var. Bunlar nükleer santrallerin kapatılmasıyla ilgili maliyetlerdir.

Bu soru üzerinde büyük bir tartışma var. Her nükleer santralin kapatılması için 10 yıllık bir süre verilmesi amaçlanmaktadır. Ancak İspanya'nın bu süre zarfında nükleer santrallerinin kapatılmasıyla karşı karşıya kalamayacağına inananlar da var. Bu ikinci grup, İspanya'nın nükleer enerjiden arındırılması göz önüne alındığında, nükleer tesislerin aşamalı olarak sökülmesi gerektiğini savunuyor.

Önümüzdeki yıllarda nükleer santrallerin kapanmasıyla birlikte enerji sektöründeki şirketler için yeni zorluklar ortaya çıkıyor. Bu şirketler, nükleer tesislerin sökülmesinden kaynaklanan önemli maliyetlerle yüzleşmek zorunda kalacaklar. Ve artık ücret ödemek zorunda olmadıklarında bile (2028 yılında), nükleer atıkları düzgün bir şekilde yönetebilmek için gerekli fonların %28,1'inin hala eksik olması bekleniyor.