Yargı süreci - Nedir, tanımı ve kavramı

İçindekiler:

Yargı süreci - Nedir, tanımı ve kavramı
Yargı süreci - Nedir, tanımı ve kavramı
Anonim

Yargı süreci, mevcut yasayı uygulayan çeşitli taraflar arasındaki bir anlaşmazlığı çözmek için bir yargı makamı önünde gerçekleştirilen prosedürler veya eylemler dizisidir.

Bu süreç usul hukuku kapsamında incelenmektedir. Bu, bir yargı makamı önünde bir uyuşmazlığın çözülmesi için bu süreci düzenleyen yasalara uyulması gerektiğinden. Yani, zorunlu ve isteğe bağlı prosedürler, takip edilmesi gereken son tarihler veya bir hak talebinde bulunulması gereken yerler.

Genellikle adli süreçler, bir iddia ile başlar, ardından iddiaya verilen cevap ve sonraki mahkeme duruşması gelir ve adli makam tarafından verilen bir ceza ile biter.

Yargı süreçlerinin özellikleri

Farklı yargı süreçleri olsa da hepsinin ortak özellikleri vardır:

  • Konu ve bölge bazında yetkili adli merci önüne çıkmak gerekir. Bu, tüm yargıçların bir sorunla ilgilenmeye yetkili olmadığı anlamına gelir. Anlaşmazlığımı hangi mahkemeye sunacağımızı bilmek için yasalara gitmeniz gerekiyor.
  • Zorunlu prosedürleri göndermek için yasaların belirlediği sürelere uymalısınız.
  • Usul kanunlarına uyulmaması durumunda içeriğindeki ihtilaf incelenmeyecektir. Zira, istenilen forma uyulmadığı takdirde işin esası değerlendirilmeyecektir.
  • Silahların eşitliği ilkelerine dayanırlar. Bu, çatışmanın her iki tarafının da konumlarını savunmak için eşit fırsata sahip olması gerektiği anlamına gelir.
  • Ayrıca bir dayanak olarak çelişki ilkesine sahiptirler. Bu, her iki tarafın da diğer tarafın pozisyonunu bildiği ve kendilerini nasıl savunacağını bildiği anlamına gelir.
  • Yargı süreçlerini yöneten bir diğer ilke ise aleniyet ilkesidir. Bu ilke, sürecin taraflarının, ihtilafları sürecinde yürütülmekte olan tüm prosedürleri ve yasal işlemleri takip edebilmeleri anlamına gelir.

Yasal işlem türleri

Hangi yetki alanında bulunduğumuza bağlı olarak, şunlar olacaktır:

  • Cezai takibat: Bunlarda suç olarak sınıflandırılan ve ihbarı veya ihbarı halkın elinde olmayan fiiller, Devletin bu fiilleri takip etme yükümlülüğü olduğu için karara bağlanır.
    • Örneğin, bir kişi, yargılamak istememesine rağmen cinsel istismara uğrarsa, yargılanmak Devletin yükümlülüğüdür.
  • Sivil işlemler: Bireyler arasındaki anlaşmazlıklar çözülür ve ihtilaflarını yargı merciine götürmek onların iradesidir.
    • Örneğin, bir satış sözleşmesinde bir sorun olmuşsa, uyuşmazlığın yargı merciine götürülmesi tarafların kararıdır. Sivil süreçler, çok sayıda aile problemini, mirasları, özel sözleşmeleri, ayni hakları vb. çözen süreçlerdir.
  • İş süreçleri: İş dünyasında, işverenler ve çalışanlar arasında ortaya çıkan çatışmaları çözerler. İşten çıkarmalar, maaş farklılıkları vb. anlaşmazlıklar çözülür.
  • İdari süreçler: Bunlar, idarenin patrimonyal sorumluluğu gibi kamu idaresinde ortaya çıkan sorunları çözmektedir. Kötü yapılmış bir yol nedeniyle (idari yükümlülüğü) bir hendeğe düşmemiz söz konusu olacaktır.
  • Ticari süreçler: Bu tür süreçler, şirketler arasında ortaya çıkan sorunlardan, iflaslardan veya finansal kuruluşlar ile müşterileri arasındaki sorunlardan sorumludur.

Yetkinlik ve yetki

Hangi sürece (ticari, medeni, iş, idari veya cezai) gideceğinizi bilmek için çatışmanın nesnesi olarak hangi konuya sahip olduğumuzu bilmelisiniz.

Aynı zamanda, bölgesel yargı yetkisine ilişkin yasaları takip edin, normalde davalının adresi, davayı nereye açmam gerektiğini bilmek için kullanılır, ancak bu, sürecin türüne bağlıdır, bu nedenle yönetmeliğe gitmeniz gerekir.

Ayrıca takip edilen denemenin türüne göre farklı süreçlerimiz olacaktır. Örneğin alacak davası süreci ise yüz yüze görüşmeye gerek kalmadan mevzuatta süreçler olabilir. İkincisi, talep edilen borç belirli bir miktardan az olduğunda daha hızlıdır.