Vergi Hukuku - Nedir, tanımı ve kavramı

İçindekiler:

Vergi Hukuku - Nedir, tanımı ve kavramı
Vergi Hukuku - Nedir, tanımı ve kavramı
Anonim

Vergi hukuku, Devletlerin ve Kamu İdarelerinin kamu gelirlerinin tahsilini, yönetimini ve kontrolünü düzenleyen kurallar bütünüdür.

Mali hukukun bir parçasıdır, ancak devlet gelirlerine odaklanır (mali hukukun diğer direği olan giderlerin bir kısmını bir kenara bırakırsak).

Vergi hukuku biraz modern görünse de, kökeni, nüfusun mülkiyetinin düzenlendiği Roma'dadır.

Romalılar, Roma vatandaşlarının mal ve işlemlerine vergi yükü getirdiler. Hakkaniyet (insan haklarına uygun olarak) gibi mevcut mali hukukun izlediği ilkeleri takip etmediği doğrudur, ancak bu tür bir yasal düzenleme böyle başlamıştır.

Vergi hukuku, açıkça farklılaştırılmış iki bölümle çalışır:

Vergi hukuku ve vergi hukuku

Vergi hukuku normalde vergi hukuku olarak anlaşılır. Ama farklılıkları bulabilir miyiz? Cevap evet, benzetme olarak anlaşılabilseler de arada bir fark var.

Vergi hukuku, mükelleflere uygulanan vergileri düzenlemeye odaklanır ve vergi hukuku, tüm Devlet gelirlerini (sadece vergileri değil) düzenler. Öyle olsa bile, Devletin gelirlerinin çoğu vergilerden geldiği için vergi hukuku ve vergi hukuku birlikte incelenebilir.

Vergi hukukunun özellikleri

Vergi hukukunun temel özellikleri şunlardır:

  • Kamu hukukuna, özellikle mali hukuka aittir.
  • Kuralları zorunludur, taraflar arasında kararlaştırılamaz veya müzakere edilemez.
  • Sadece vergileri düzenlemek, yönetmek ve kontrol etmekle kalmaz, aynı zamanda Devletin tüm kamu gelirlerinden de sorumludur.
  • Eşitlik ilkesini takip edin.
  • Kanunla zorunlu katkılar oluşturmaya yetkilidir.
  • Vergi yükümlülüklerine uymayan mükellefler için ceza ve para cezaları belirler.

Kamu geliri

Vergi kanunu kamu gelirlerini düzenler. Onlar ne?

Bir Devletin elde edebileceği dört gelir aşağıdaki kaynaklardan gelir:

  • Kamu borcu: Yani borçluluk işlemleri, Devletin kredisi.
  • Miras geliri: Bu gelir kaynağı, Kamu İdarelerinin miktarına en az rapor veren ve Devlet tarafından patrimonyal varlıkların sömürülmesi ile ilgili olandır.
  • Sosyal güvenlik bağışları: Bu katkıların vergi ve dolayısıyla kamu geliri olarak değerlendirilip değerlendirilmediği konusunda doktriner bir tartışma olmasına rağmen. Gerçek bir varsayımı ve ekonomik kapasiteyi (işle ilgili) vergilendiren zorunlu bir ödemedir. Bu nedenle, onlar da kamu gelirinin bir parçası olarak kabul edilir.
  • haraç: Bir Devlet için en büyük gelir kaynağıdır. Kanunla kurulan Kamu Yönetiminin kasasına parasal katkıdır. Bu, bir yasanın, vergi mükellefi tarafından yapıldığında vergi ödeme yükümlülüğü oluşturacağı gerçeğine dayalı bir varsayım oluşturacağı anlamına gelir. Devlete maddi katkıda bulunma yükümlülüğünü doğuran olgusal varsayımla farklılaşan üç tür vergi vardır:
    • Vergiler: Vergilerde fiili varsayım çeşitli olmakla birlikte, genellikle mükellefin ekonomik kapasitesini gösteren eylemlerdir. Örneğin, bir ev satın almak.
    • Ücretler: Gerçek varsayım, bir mülkün kamuya açık alanda özel olarak kullanılmasıdır. Örneğin bir bar, sokaktaki kamusal alanı kullanarak masalar kurmak ve iş alanını genişletmek isterse, bir ücret ödemesi gerekecektir. Kamu fiyatı ile karıştırmayın.
    • Özel katkılar: Gerçek varsayım, vergi mükellefi için fayda sağlayan veya varlıklarının değerini artıran bayındırlık işlerinin gerçekleştirilmesidir. Örneğin, restoranın olduğu bir sokakta, iyi bir kamu aydınlatması yoksa ve bu değiştirilirse ve caddenin kaldırımı da iyileştirilirse, özel mülkün değeri artacaktır.