Ulusal egemenlik - Nedir, tanımı ve kavramı

İçindekiler:

Anonim

Ulusal egemenlik, belirli bir bölgenin yetkisini temsil organlarına delegasyon yoluyla uygulayan vatandaşlarına verilmesiyle karakterize edilen egemenlik türü olarak bilinir.

Ulusal egemenliğin varlığı, egemen yurttaşların kendilerini temsil eden ve hak ve özgürlüklerini güvence altına alan liderlerle ilişkilerini mümkün kılan ve meşrulaştıran yasal ve anayasal bir çerçevenin varlığına dayanır.

Bu egemenlik biçiminin kökeni, Fransız Devrimi'nden ve yurttaşlıkta oy hakkının açılması, toplumlarda burjuva sınıfının büyümesi ve eski feodal rejimin çöküşü gibi fenomenlerin katlanarak ilerlemesinden sonra gelir.

Halkın kendi kendini yönetmesinin büyük zorluğu nedeniyle, bu görevi yerine getirmek için devletlerin gerekli yönetimini garanti eden çeşitli temsili kurumların oluşturulması gereklidir.

Halk egemenliği

Doğal egemenliğin doğası

Ulusal egemenlik, amacını bir ülkedeki vatandaşlar grubu, bu birime üyeliği paylaşan hak ve özgürlüklere sahip bir tür varlık olarak ulusa odaklar.

Bu anlamda, bu hükümet biçimini kuran yeni Fransız ve İngiliz ideologları ve liberalleri, eski krallarda ve soylu lordlarda yoğunlaşan eski iktidara karşı karar verme kapasitesini ulus genelinde dağıtmaya çalıştılar.

Çoğunluklar aracılığıyla ifade edilen halkın iradesi, siyasi, ekonomik veya sosyal nitelikteki kararlar alınırken izlenecek yol gösterici olacaktır. Bu nokta, vatandaşın daha bireyci rolü karşısında, ortak olanın önemini ve ulusun çokluk ve heterojen bir varlık olarak doğasının önemini bir kez daha vurgulamaktadır.

Öncü bir çekirdek olarak ulus

Anlatılanların ardından, ulusal egemenliklerin gelişiyle gelişen asıl değişim, uluslara ve ulusal kimliklere verilen önemli rol olmuştur.

17. yüzyılın sonlarında ve sonraki yıllarda geleneklere bağlı olarak çok sayıda devlet doğmuş ve bu gerçek sanat ve edebiyat gibi alanlarda övülmüştür (bunun kanıtı Romantizm hareketinde temsil edilen ulusal kimliklerdir).

Milletler, kralları ve soyluları adına diplomatik veya askeri çatışmalardan, örneğin Almanya veya İtalya örneğinde olduğu gibi ulusal ve bölgesel nedenlerle ve ayrıca Amerika'da kimlik sorunlarına yanıt veren çoklu ayrılık veya bağımsızlık savaşları için onlara sahip olmaya gitti. ve sömürge krallıklarına karşı güç talep ediyor.