Peter Prensibi - Nedir, tanımı ve konsepti

İçindekiler:

Peter Prensibi - Nedir, tanımı ve konsepti
Peter Prensibi - Nedir, tanımı ve konsepti
Anonim

Yönetimde Peter İlkesi (İngilizcede Yönetim), bir şirketteki bir çalışanın genellikle o pozisyon için belirlenen hedefleri karşılayamayacakları bir pozisyona gelene kadar terfi ettirildiğini belirten bir yasadır.

Peter ilkesi veya başka bir şekilde görülen Peter'ın yetersizlik ilkesi, bize bir çalışanın ait olduğu şirkette, tırmanmaya devam etmesine izin vermeyen ve onu imkansız hale getiren bir yetersizlik düzeyine ulaşana kadar nasıl tırmandığını gösterir. Şirket tarafından bu pozisyon için belirlenen hedefleri gerçekleştirmek.

Bu ilke, Kanadalı profesör Laurence J. Peter tarafından Raymond Hull ile birlikte yazılan "The Peter Principle" kitabında ortaya atılmıştır. Kitap 1969'da yayınlandı ve organizasyonlardaki hiyerarşileri analiz ediyor.

Peter, bir kişi işini iyi yaptığında şirketin bu sonuçları terfi ile ödüllendireceğini açıklıyor. Ancak bu, terfi ettirilen kişinin yeni iş pozisyonunu verimli bir şekilde yerine getirmek için gerekli yeterliliklere sahip olduğu anlamına gelmez.

Örneğin, Arturo'nun elektronik parçaların montajında ​​çalıştığını hayal edin. Zamanla patronları onun daha fazla sorumluluk almaya hazır olduğunu görür ve onu parçaları birleştiren diğer çalışanların amiri olarak atar. Ancak Arturo, bir ekibi organize etme ve yönetme konusunda o kadar yetkin değil, yalnızca manuel bir etkinlik geliştirirken daha verimliydi.

Alıntıladığımız kitapta, Peter şu sonuca varıyor: "Zamanla, her pozisyon, görevlerini yerine getirmek için yetersiz olan bir çalışan tarafından doldurulma eğilimindedir."

Bu ilkenin sadece iş dünyası için geçerli olmayabileceği gibi, örneğin siyasette de gözlemlenebileceğini belirtmek gerekir. Bu, oraya gelen önemli kamu mevkilerine sahip, hatta yetersiz kişiler olduğu gerçeği göz önüne alındığında.

Peter'ın başındaki açıklamalar

Peter'ın ilkesini bir yandan açıklayabiliriz çünkü çalışanlarını motive etmek veya ödüllendirmek için terfi politikaları olan şirketler var. Ancak bu, terfinin çalışanın becerilerine yanıt verdiği anlamına gelmez.

Öte yandan, tüm insanların, tam olarak en üst pozisyonlarda gerekli olan yönetim becerilerine sahip olmadığını belirtebiliriz.

Bu ilkenin amacının, yönetim pozisyonlarında neden bu kadar çok "yetersiz" insan olduğunu açıklamak olduğunu hatırlayın.

Petrus ilkesinin gerçekleşmesi nasıl önlenir?

Gerekli becerilere sahip olmayan kişilerin yönetim pozisyonlarına gelmesini önlemek için şirket, bir yandan tüm çalışanlarının bir grubu yönetmeye veya yönetmeye uygun olmadığını dikkate almalıdır. Bu nedenle, iyi çalışanları ödüllendirmenin veya teşvik etmenin alternatif bir yolu, maaşlarını artırmak veya sonuçlar için ikramiye sağlamak olabilir.

Bu mali teşvikler ek bir bütçe gerektirse de, birinin hazır olmadığı bir pozisyona terfi etmesi de şirketin kârlılığı için zararlı olabilir.

Firmadan alınabilecek bir diğer önlem ise eğitim dönemleri sunmaktır. Bu şekilde, terfi ettirilen işçi, yeni pozisyonunda uygulamak için faydalı bilgiler edinebilir.

Şirket ayrıca, çalışanların şirkette yükselmeleri gerekmediğini, ancak başka bir alana yerleştirilebileceğini de hesaba katmalıdır. Bu, çalışanın uzun süre aynı pozisyonda kalarak hayal kırıklığına uğramaması veya sıkılmaması için bir motivasyon aracı olarak hizmet edebilir.

Öte yandan, çalışanın kendisi, şirkette yükselen bir kariyer yoluna sahip olmakla ilgilenip ilgilenmediğini anlamalıdır. Basitçe, bir amir veya yönetici olarak hizmet etmeye ilgi duymadığınız veya hazır hissetmiyor olabilirsiniz ve bunu patronlarınızla ifade etmeniz sağlıklı olacaktır. Aksi takdirde, üstlerinizde yanlış beklentiler yaratabilirsiniz.