Konum teorisi, coğrafi konumu piyasa dengesini belirleyen değişkenlerden biri olarak içeren bir ekonomik düşünce akımıdır.
Konum teorisinin amacı, mekanın üreticilerin ve tüketicilerin kararlarında nasıl kilit bir rol oynadığını incelemektir. Bunun nedeni, bir malın arzı ve talebinin uzak noktalarda bulunabilmesi ve bu da maliyetler (taşıma navlunlarına karşılık gelenler gibi) doğurmasıdır.
Bu yaklaşımdan Johann Heinrich von Thünen, Alfred Weber ve August Lósch gibi birkaç ekonomist teorilerini geliştirdiler.
Konum teorisi özellikleri
Konum teorisinin özellikleri arasında şunlar yer alır:
- Yalnızca ulaşım maliyetlerinin etkisini değil, aynı zamanda seyahat süresi için fırsat maliyetlerini de analiz ederler.
- Yukarıdakileri bir örnekle anlayabiliriz. Bir kişinin istediği süpermarkete gitmek için yarım saat seyahat etmesi gerektiğini düşünelim. Bu otuz dakika, üretken bir faaliyet için veya her halükarda memnuniyet yaratacak bir boş zaman faaliyeti için kullanılabilir.
- Bir malın fiyatı, bulunduğu yere bağlı olarak, transfer maliyetini dahil etmek zorunda kalarak değişebilir.
- Ürünün taşınması gerektiğinde, lojistik yönetiminin bir parçası olan dolaylı iletişim ve bilgi maliyetleri üretilir. Bu sayede malın uygun koşullarda varış noktasına ulaştığı izlenir.
- Bazı durumlarda, mal veya hizmeti satın almak için harekete geçen tüketicidir.
- Akılcı olan, tüketicilerin ve üreticilerin kararlarını verirken nakliye maliyetlerini düşürmeye çalışmasıdır. Yani bir şirket, yeni fabrikasını nerede kuracağını seçerken, örneğin müşterisine göre mesafeyi bir karar değişkeni olarak dikkate alacaktır.
- Teknolojik gelişme sayesinde son yıllarda nakliye maliyetleri düştüğünden, üretimin yoğunlaşması mümkün olmuştur. 20. yüzyılın ortalarında, bir firmanın mallarını bir kıtada üretip başka bir kıtada satması muhtemelen karlı olmayacaktı.
Konum teorisi ve yığılma maliyetleri
Konum teorisi, yığılma ekonomileri ile ilgilidir. Bu kavram, şirketlerin birbirine yakın konumlanarak elde ettikleri faydaları ifade eder ve tedarikçi ve müşteri olabilir.
Benzer şekilde, yığılma ekonomileri, nihai tüketiciye yakın olmanın bir şirket için yarattığı faydayı da ifade eder. Bu, dağıtım maliyetlerindeki tasarruflardan kaynaklanmaktadır.