Birincil açık - Nedir, tanımı ve kavramı

İçindekiler:

Anonim

Birincil açık, bir devletin cari harcamaları ile vergi tahsilatı arasındaki farktır. Yani kamu borcunun faiz ödemelerini hesaba katmadan kamu giderlerini ve gelirlerini içerir.

Birincil açığın faydası, hükümetin üzerinde kontrol sahibi olduğu ödemeleri ve tahsilatları toplamasıdır. Hükümet, maliye politikası yoluyla harcama düzeyini ve topladığı vergileri değiştirebilir. Bu nedenle borcun faiz ödemesi, hükümetin dönem içindeki faaliyetlerine bağlı olmayıp daha önceden taahhüt edilmiş olduğundan faiz dışı açıkta yer almamaktadır. Faiz açığına dahil edildiğinde, mali açıktan bahsediyoruz.

Kamu borcunun sürdürülebilirliği hesaplanırken faiz dışı açık önemlidir. Bir hükümet yıldan yıla faiz dışı açık verirse, giderlerini karşılamak için borçlanmak zorunda kalacaktır. Öte yandan, bir hükümet faiz dışı fazla (tahsilat> harcamalar) elde ederse, borcun faizini ödeyebileceği kaynakları üretecektir.

Birincil açığın kullanımına örnek

Bir hükümet 100 dolar vergi toplar ve ödeme yapan yetkililere ve politikalarına 120 dolar harcarsa, birincil açık 20 dolar (120 dolar - 100 dolar) olacaktır. 20 dolarlık açık, döviz veya borç çıkarılarak finanse edilmelidir.

Bir devlet sürekli olarak faiz dışı açık veriyorsa ve bunları borç vererek finanse ediyorsa, borç/GSYİH oranı yükselme eğiliminde olacaktır. Uzun vadede bu sürdürülemez.

Öte yandan, hükümet 100 dolar toplayıp sadece 90 dolar harcarsa, 10 dolarlık faiz dışı fazla faiz ödemek için kullanılabilir ve böylece borç-GSYİH oranını düşürme eğiliminde olur. Böylece kamu borcu daha sürdürülebilir hale geliyor.