Özel yönetim, özel bir varlığın kaynaklarını yönetmeye odaklanan operasyonlar ve süreçler kümesidir.
Özel yönetim terimi, özel bir kuruluşun kaynaklarının yönetimini ifade eder. Teorik olarak, kamu yönetimi gibi özel yönetimin de kaynakların "etkin" yönetimi olduğunu tanımda belirtebilsek de, bu tamamen doğru olmaz.
Bir tanım, bir gerçekliği tanımlamalıdır. Gerçek şu ki, bazı durumlarda özel yönetim verimlidir ve diğer durumlarda değildir. Bir tarafta veya diğerinde olmak, bu işlemleri ve süreçleri yürüten kişilere bağlı olacaktır.
Özel yönetimin amaçları
Özel yönetimin amaçları arasında şunlar yer alır:
- verimli yönetim
- Karar vermede bağımsızlık
- Karları artırın (her zaman parasal değil)
Yani, özel yönetim verimli, bağımsız olmayı ve karları artırmayı amaçlar. Bu son nokta ile ilgili olarak, özel yönetimin genellikle parasal faydalarda bir artış ile ilişkilendirilmesine rağmen, bunun her zaman böyle olmadığını vurgulamalıyız. Örneğin, bir vakıf veya özel bir dernek, yardım ettiği bir grubun faydalarını en üst düzeye çıkarmak isteyebilir.
Özel yönetimin rekabet gücü
İktisat teorisi, rekabetin rekabet gücünü artırdığını öne sürer. Bundan, ilke olarak, özel yönetimin kamu yönetiminden daha rekabetçi olduğu sonucuna varabiliriz.
Kamu yönetiminde genellikle rekabet olmadığı için bu durum rekabet gücünün azalmasına neden olur. En azından teorik açıdan verimlilik açısından. Ancak doğru olmak gerekirse, özel yönetimin daha verimli olduğu söylenemez.
Bu anlamda yapılacak doğru şey, özel yönetimin daha verimli olma olasılığının daha yüksek olabileceğini söylemek olacaktır. Ancak bu her zaman böyle değildir. Ancak, ve her durumda, her şey verimliliğe dayalı değildir. Bu nedenle, bazı sektörler kamu tarafından, bazıları ise özel sektör tarafından yönetilmektedir. Çok açık bir örnek sağlık olabilir. Sektörün parasal açıdan verimli olup olmaması umurunda değil vatandaş, hayatta kalmak istiyor.
Özel şirket