Rasyonel seçim teorisi, hipotezler ve modeller sistemi aracılığıyla, bireylerin sosyal ve ekonomik faaliyetlerinde seçme eylemini açıklamaya ve tahmin etmeye çalışan teorik bir yaklaşımdır.
Bu teori, XIX yüzyılın ilk yarısından itibaren doğdu. Birçoğu, rasyonel seçim teorisinin sözde refah ekonomisine bir yanıt olarak doğduğunu düşünüyor. Teori öncelikle bireyi rasyonel bir varlık olarak kabul eder. Teoriye göre her insan, bir grupla karşı karşıya kaldığında en iyi alternatifi seçmek için yeterli kapasiteye sahiptir.
Bu teorik yaklaşım, her bireyin eyleminin kendi çıkarlarından kökten etkilendiğini varsayar. Teori, izlenecek hedefleri dikte etmeye gerek duymadan, önerilen hedeflere ulaşmak için izlenecek kuralları ortaya çıkarırsa.
Rasyonel seçim teorisinin temel temel argümanları
Şimdi, bu teori, rasyonel seçim teorisinin doğru kabul ettiği, bireyin bir dizi unsurunu veya temel noktalarını içerir.
- Bireyde kendi çıkarının baskın olduğunu.
- Her bireyin tamamen rasyonel olduğunu.
- Rasyonelliği nedeniyle, insanlar en iyi seçimi alabilir.
Rasyonel teorinin ekonomide uygulanması
İktisat biliminde bu teori, sözde homo economicus'un temelidir. Rasyonel seçim teorisi, bu bilimsel disiplinde tahminlerde bulunmaya izin verdiği için ekonomide anahtardır. Bu tahminlerin önemi, ekonomide uygulanacak ekonomi politikalarının detaylandırılmasını gerçekleştirmelerine izin vermeleri ile kanıtlanmaktadır.
İktisatta geliştirilen bu seçim teorisine dayanan ekonomik modeller, piyasa davranışı üzerinde karar vermek için faydalı sonuçlar elde etmemizi sağlar.
Rasyonel teorinin diğer disiplinlerde uygulanması.
İktisat üzerine inşa edilen rasyonel seçim teorisi, şüphesiz diğer sosyal bilimlerde olağanüstü bir devrim yaratmıştır. Sosyal bilimlerin tüm teorik ve metodolojik yapısını etkilemiştir.
Bu teori, iktisat biliminde doğan bir fikirler dizisi olmasına rağmen, temeli diğer bilgi alanlarına ihraç edilmiştir. Böylece modern olarak sosyoloji, psikoloji, tarih, hukuk, karar teorisi ve siyaset biliminde uygulaması vardır.
Yukarıda bahsedilenler gibi diğer disiplinler tarafından rasyonel seçim teorisinin bu kabulü, bu teorinin karar verme ile ilgili olarak tutarlı bir sistemleştirme olmasından kaynaklanmaktadır. İktisadi alanda bir modelleme aracı olarak gelişmesi ve uygulanması diğer sosyal disiplinleri de etkilemiştir.