Koloni, geldikleri yerden farklı bir yerde kurulmuş bir grup insandır. Aynı şekilde, yabancı bir hükümetin hakim olduğu bir bölgeden bahsediyor olabiliriz.
O halde bir koloni, ilk anlamı olarak, bir bölgeden diğerine taşınmış bir nüfus olabilir. Bu sayede ortak özelliklere sahip bir grup oluştururlar.
Örneğin, Kolombiya'da bir Venezüella kolonisi olduğunu doğrulayabiliriz. Bu durumda, transfer daha iyi ekonomik koşullar arayışından kaynaklanıyordu.
Genellikle bu tür koloniler, yoksulluktan veya sosyal çatışmalardan ve hatta bir iç savaştan kaçan bireylerden oluşur.
Ancak, bazen alıcı ülkelerin kendilerinin göçü teşvik ettiğini açıklığa kavuşturmaya değer. Örneğin, Peru'da hükümet, 19. yüzyılın ortalarında Avrupalı yerleşimcilerin gelişini teşvik etti. Bu, ormanın belirli bölgelerini doldurmak amacıyla.
Domine edilen bir bölge olarak koloni
Koloninin bir başka anlamı da, genellikle metropol adı verilen bir güç olan yabancı bir ülkenin egemen olduğu bölgedir.
Bu, koloninin siyasi ve ekonomik olarak bağımlı olduğu anlamına gelir. Başka bir deyişle, egemen bir bölge değildir, ancak harici bir hükümete karşı sorumlu olmalıdır.
Kolonilerin kurulması, tarih boyunca pek çok kez güç kullanımı veya askeri işgal sayesinde mümkün olmuştur. Bu şekilde, ekonomik ve politik bir sistem ve hatta sömürgecinin dini ve gelenekleri empoze edilir.
Böylece, sömürgeleştirme, egemenlik altındaki bölgenin sakinlerinin, genellikle doğal kaynaklarını (mineraller gibi) istilacı lehine sömürmesine yol açar.
Bu anlamda, Avrupa güçlerinin Amerikan topraklarında uyguladığı sömürgeciliği hatırlayabiliriz. Bu, Kristof Kolomb'un 1492'de yeni kıtaya gelişinden on dokuzuncu yüzyıla kadar.
Unutulmamalıdır ki, sömürgecilik resmi bir yapı gerektirir. Örneğin İspanyol kolonileri söz konusu olduğunda, tacı atayan bir vekil ile vekillikler oluşturuldu. Bu egemen ülkenin çıkarlarına göre yönetildi.
Ekonomiler ve koloni
Unutulmaması gereken bir gerçek, genel olarak ekonominin bir koloni kurmadaki kilit faktörlerden biri olduğudur. Örneğin, daha önce de belirtildiği gibi, menşe yerlerinin dışında bir koloni kuran insanlar, ekonomik durumlarını iyileştirmek için birçok kez bunu yaparlar.
Aynı şekilde, geçmişte Avrupalı güçlerin yaptığı gibi kolonilerin kurulması, genellikle mineraller gibi doğal kaynakların sömürülmesiyle el ele gitti.
Son olarak, bazı tarihçilere göre ekonomi, kolonilerin metropollerinden ayrılmasında temel bir faktör olmuştur. Örneğin, 18. yüzyıldaki Bourbon reformlarını önemli bir gerçek olarak bulabiliriz. Bunlar, İspanyol valiliklerinde bağımsızlık hareketlerine yol açabilecek nüfusta hoşnutsuzluk yaratan vergilerde bir artış anlamına geliyordu.