Ekolojik ayak izi - Nedir, tanımı ve konsepti

İçindekiler:

Ekolojik ayak izi - Nedir, tanımı ve konsepti
Ekolojik ayak izi - Nedir, tanımı ve konsepti
Anonim

Ekolojik ayak izi, toplumun gezegen üzerindeki etkisinin derecesini bilmek için kullanılan bir göstergedir. Konsept, 1996 yılında ekonomist William Rees ve ekolojist Mathis Wackernagel'in önerisiyle ortaya çıktı.

Ekolojik ayak izi, bu nedenle, toplumun çevresel etkisini ölçmek için kullanılan bir göstergedir. Bu şekilde, gezegende var olan doğal kaynaklara olan talebin yarattığı etkiyi, bu kaynakları yeniden üretme kapasitesiyle bağlantılı olarak ölçer.

Başka bir deyişle, genellikle belirli bir toplulukta ortalama bir vatandaş tarafından tüketilen kaynakların üretimi için gerekli olan toplam ekolojik olarak üretken alan olarak tanımlanır. Bu ölçüme, gezegenin bu ortalama vatandaşın ürettiği atığı emebilmesi için gerekli yüzey eklenir.

Yazarlar, ekolojik ayak izini, kullanılan kaynakları üretmek ve belirli bir popülasyon tarafından üretilen atıkları özümsemek için gerekli olan ekolojik olarak üretken alan olarak tanımlarlar; belirli yaşam standardınızı süresiz olarak dikkate alarak.

Ekolojik ayak izi sayesinde belirli bir yaşam biçiminin gezegen üzerinde yarattığı etkiyi değerlendirebiliriz. Bu nedenle, sürdürülebilir kalkınmayı ölçmek için yaygın olarak kullanılan bir göstergedir.

Nasıl hesaplanır?

Ekolojik ayak izini hesaplamak için çeşitli tahmin ve tahmin yöntemleri bulunmaktadır.

Ancak, en çok kullanılanı aşağıdaki unsurları dikkate alır:

  • Gerekli bitki besinini sağlamak için gerekli yüzey.
  • CO2'yi enerji tüketiminden almak için gerekli hektarlık orman.
  • Balık üretmek için gerekli deniz alanı.
  • Hayvanları besleyen ve hayvan yemi üreten mera için gerekli hektar.

Hesaplamalar sürekli yapılıyor olsa da, tam olarak kabul görmüş metodolojileri elde etmede açık bir zorluk var. Bu anlamda geliştirilmekte olan bir göstergeden bahsediyoruz, dolayısıyla hesaplanması için tanımlanmış bir metodoloji yok.

Ekolojik ayak izinin kökeni

Konseptin ortaya çıkışı 1996 yılına kadar uzanıyor. Ekonomist William Rees ve ekolojist arkadaşı Mathis Wackernagel, insanların mevcut yaşam biçiminin ne kadar sürdürülebilir olduğunu bilmesini sağlayacak bir metodoloji bulmaya çalıştı. Hesaplamanın amacı, gezegenin şu anki gibi bir durumda ne kadar sürdürülebilir olduğunu ve insan israfının gezegen üzerindeki etkisini tahmin etmeye izin verecek bir göstergenin çalışmasına odaklandı. Bu, her zaman daha sürdürülebilir bir üretim modelini desteklemek için.

Bunu yapmak için, bu araştırmacılar, gerekli bitki besinini sağlamak için gerekli alan, enerji tüketiminden CO2'yi almak için gerekli orman hektarları, balık üretmek için gerekli deniz alanı ve mera için gerekli hektar gibi göstergelerin hesaplanmasına odaklandı. hayvan besleyen ve hayvan yemi üreten. Bu göstergeler, bir dizi algoritmik modele entegre edildikten sonra, belirli bir nüfusun gezegen üzerindeki etkisinin derecesini sundu.

Bu sayede birçok hükümet tarafından sıklıkla kullanılan gösterge oluşturulmuştur. Bununla birlikte, birçok eleştirmen, bu modelin tamamen gelişmiş olduğunu düşünmek için yeterince geçerli kriterler oluşturmadığını düşünmektedir. Bazı araştırmacılar, belirli senaryolarda hesaplanmasını engelleyen göstergenin sınırlamalarını bile bulmuşlardır.

Ekolojik ayak izi türleri

Yapılan ölçüme bağlı olarak ekolojik ayak izi türlerini üçe ayırabiliriz:

  • doğrudan: Doğa üzerinde doğrudan eylemi düşünün.
  • İpucu: Doğadaki dolaylı etkileri düşünün.
  • Kolektif ayak izi: Gezegendeki tüm toplulukların etkilerini düşünün.

Ancak gösterge geliştirme aşamasında olduğu için bunlara ek olarak yeni oranlar da ortaya çıkabilir.

Ekolojik ayak izi neden önemlidir?

Ekolojik ayak izi, rafine edilmesi kadar geliştirilmesi gereken bir göstergedir. Kullanımı gezegen için çok faydalı olabilir, çünkü göstergelerin yansıttığı gibi, doğal kaynakların kullanımının uzun vadede sürdürülemez olabileceği bir durumdan bahsediyoruz.

Ekolojik ayak izi sayesinde, gezegenin gelecekteki sürdürülebilirliğini savunan üretim yöntemlerini benimseyebiliriz. Sadece dünyadaki ve ekosistemdeki yaşamı uzatmakla kalmayıp, aynı zamanda içinde yaşayan vatandaşların yaşam kalitesini de iyileştiren bir sürdürülebilirlik. Eh, ekolojik ayak izi sayesinde, insanların neden olduğu birçok hastalık ve atıkların önüne geçilebildi. Aynı şekilde insan dışındaki diğer türler de bu gösterge sayesinde yaşam kalitelerinin arttığını görebiliyordu.