Çevre ve verimlilik sorunlarına yanıt olarak eko-tasarım

İçindekiler:

Çevre ve verimlilik sorunlarına yanıt olarak eko-tasarım
Çevre ve verimlilik sorunlarına yanıt olarak eko-tasarım
Anonim

Dünya nüfusu artmaya devam ediyor ve kaynaklar sınırlı. Ekonomi, milyarlarca insanın artan ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyor. Olası çözümlerden biri, eko tasarımın çerçevelendiği sürdürülebilir kalkınmadır.

Tek kullanımlık, tek kullanımlık ürünler tarihe karışıyor. Kaynakların sınırlı olduğu bir bağlamda, döngüsel ekonomi hüküm sürmeye başlar. Geri dönüştürülebilir ürünler, yeniden kullanılabildikleri ve çok daha uzun bir yaşam döngüsüne sahip oldukları için artan bir ağırlığa sahiptir.

21. yüzyılın ana zorluklarından biri çevreyi korumak ve aileler ve şirketler tarafından üretilen atık miktarını azaltmaktır. Bu nedenle yaşam döngüsü daha uzun olan ve daha fazla atık üreten ürünler üretmeye kendini adamış birçok firma bulunmaktadır. Aynı şekilde, giderek daha fazla aile sorumlu tüketime yöneliyor. Bu da çevreye duyarlı bir şekilde üretilmiş bir ürün için daha fazla ödemeyi tercih eden müşteri sayısını artırmasıdır.

eko tasarım kavramı

Çevre üzerinde daha az etkisi olan ve geri dönüştürülebilen ürünler üretmeyi amaçlayan eko-tasarımın devreye girdiği yer burasıdır. Böylece eko tasarım, daha az hammadde tüketimi gerektirdiğinden, aynı zamanda daha az kirletici üretim ve dağıtım gerektirdiğini unutmadan, bir ürünün farklı süreçlerini etkiler. Aslında, petrolden elde edilenlere göre daha az kirletici hammadde kullanan eko tasarım ürünleri bulabilirsiniz.

Bu nedenle, ecodesign, kaynakların yeniden kullanılmasına izin veren ve mümkün olan en az atık üreten kaliteli ürünler sunmayı amaçlamaktadır. Bu şekilde ürünler, faydalı ömürlerinin ardından ekonomik devreye yeniden katılabilmek için döngüsel ekonomi olarak adlandırılan sisteme entegre edilir.

Ekotasarım özellikleri

Peki, eko-tasarım kanonlarına uygun olarak yaratılmış bir ürünün belirleyici özellikleri nelerdir?

Her şeyden önce, yeşil bir ürün tasarımına sahip olmak söz konusu olduğunda, hammadde tüketiminin dikkate alınması elzem olacaktır. Bunun için ürün, kirletici emisyonları ve özellikle karbondioksit emisyonlarını unutmadan hem daha az hammadde hem de enerji tüketimi gerektirmelidir.

Bir ürünün döngüsel ekonominin parçası olması için geri dönüştürülebilir olması gerektiğini söyledik. Bu nedenle, ürünün kolayca demonte edilebilmesi de göz önünde bulundurularak, üretiminde kullanılan malzemelerin tekrar kullanılabilir olması gerekmektedir. Kullanılan malzemeler bölümünde ürünün biyolojik olarak parçalanabilir olmasının büyük önem taşıyacağını da vurgulamak gerekir.

Temel bir husus, ürünün yaşam döngüsüdür. Mevcut kaynaklardan en iyi şekilde yararlanma çabasında, uzun ömürlü bir ürün olması esastır.

Dikkate alınması gereken bir diğer özellik de çok yönlülüktür. Her şeyden önce, eko tasarım, pratik ürünlerin yaratılmasını da içerir. Başka bir deyişle, geri dönüştürülebilen ancak insan ihtiyaçlarını karşılamada çeşitli işlevleri olan ürünler elde etmekle ilgilidir.

Sonuç olarak, eko tasarım, verimli, yenilikçi ve gezegenin sürdürülebilir kalkınmasına izin veren ürünler elde edilmesini sağlar. Aslında, günlük hayatımızda giderek daha fazla eko-tasarım ürünü buluyoruz. Bu kapsamda içeceklerin eko-tasarımlı ambalajlarından, kredi kartlarında kullanılan geri dönüştürülmüş plastikten veya geri dönüştürülmüş malzemelerle kentsel mobilya tasarımlarından bahsetmekte fayda var. Moda dünyası bile eko-tasarıma geçiş yaptı.

Eko tasarım toplumu nasıl iyileştirebilir?

Şimdi, eko tasarım yalnızca çevresel faydalar mı sağlıyor? Ekonomiyi nasıl etkiler? Şirketlere ve topluma gerçekten avantajlar sağlıyor mu?

Ecodesign, yalnızca çevrenin korunmasını ve kaynakların daha verimli ve makul bir şekilde kullanılmasını amaçlamaz. Ayrıca hem işletmelere hem de tüketicilere finansal olarak fayda sağlayabilir. Böylece firmalar üretim süreçlerinde daha az hammadde kullanacak ve enerji tüketimleri de azalacak. Bütün bunlar daha düşük üretim maliyetleri anlamına gelir.

Kullanıcılar veya tüketiciler ise daha uzun ömürlü, daha uzun süre faydalanabilecekleri ve daha düşük enerji tüketimine sahip ürünlere sahip olacaklar.

“Eko-tasarımlı” ürünlerin üretiminin kaynakların daha verimli kullanılmasını sağladığı, ekonomik faaliyetin çevresel etkilerini azalttığı ve üretim ve çevrenin onarım maliyetlerini azalttığı sonucuna varılabilir.