ABC analizi, depo envanter dağıtımını tasarlamak için kullanılan bir sistemdir. Bu metodolojinin amacı, ürünlerin organizasyonunu, halk tarafından en çekici ve talep edilenlere daha doğrudan ve daha hızlı erişim sağlayacak şekilde optimize etmektir. Bu, arama sürelerini azaltır ve verimliliği artırır.
Yani, ABC analizi, en çok talebi mağazanın veya ticari tesislerin en görünür noktalarında bularak, malları sınıflandırmayı önerir.
Bu kavramın kökeni, İtalyan sosyolog ve ekonomist Wilfredo Pareto'nun 1897'de talebin bir envanterdeki kalemler arasında eşit olarak dağılmadığını belirttiği açıklamaları sonucunda oluşmaya başlamıştır. Böylece, en çok satılanlar diğerlerinden daha iyi performans gösteriyor.
Muhasebede kullanılan ABC maliyet modelini görmek ilginizi çekebilir.
A, B ve C Maddeleri
ABC analizini gerçekleştirmek için, farklı ürünler önemlerine göre 3 türe ayrılır:
- Makale türü A: En önemlileri kullanılan veya satılanlardır. Aynı zamanda en çok gelir getirenler de onlar.
- Öğe türü B: İkincil öneme sahiptirler ve elde edilen gelir A kalemlerine göre daha azdır.
- Öğe türü C: Önemleri minimumdur ve çok az fayda bildirirler.
Bu sınıflandırmadan sonra A tipi ürünler, halka daha kolay erişilebilecek şekilde veya mağazanın en yoğun bölgelerine yerleştirilecektir. Bunun yerine, B ve C ürünleri çok talep görmedikleri için daha az görünür yerlere konulacak.
Envanter yönetiminde kalemlerin işlenmesi
Her madde önemine göre işlem görür.
- A Tipi kalemler sıkı bir envanter kontrolünden geçmelidir. Bunların önemi göz önüne alındığında, bakım ve erişilebilirlik için daha güvenli depolama alanlarına sahip olmaları gerekir. Ayrıca stokunun tükenmesinden de kaçınılmalıdır.
- B Tipi ürünler, A ve C ürünleri arasında bir ara sınıflandırmayı temsil eder. Herhangi bir zamanda kategori değiştirip değiştiremeyeceklerini belirlemek için bunları izlemek önemlidir.
- C öğelerinin envanteri için tipik bir politika, elde yalnızca bir birim bulundurmaktır. Bazen her satın alımdan sonra stok sıkıntısına yol açar, bu normal bir durum olabilir, çünkü C ürünleri hem düşük talep hem de aşırı stok maliyetleri riskini artırır.
Bu metodolojiyi uygulamadan önce, satılan birim sayısının bir ürünün önemini ölçen tek faktör olmadığını dikkate almalıyız. Böylece her satıştan elde edilen kâr yüzdesi gibi diğer değişkenler de analiz edilebilir.