Toplam aktif borç oranı oranı

İçindekiler:

Anonim

Borçluluk oranının toplam varlıklara oranı, bir şirketin toplam varlıklarına göre borçluluk derecesinin bir ölçüsünü oluşturmaya hizmet eder.

Şirketler faaliyetlerini finanse ederken iki yol seçebilirler. Faaliyetlerini ya kendi fonlarıyla finanse ederler ya da alacaklıları aracılığıyla kendilerini finanse ederler.

Hesaplama formülü aşağıdaki gibidir:

Her şirket her zaman ihtiyaçlarına ve piyasa koşullarına göre en uygun sermaye yapısını bulmak zorundadır. Toplam varlıkların borç oranı, şirketin faaliyetinin (toplam varlıklar) ne kadarının alacaklıları tarafından finanse edildiğini (toplam yükümlülükler) bilmemizi sağlayacaktır.

Toplam varlık borç oranı oranının optimal değerleri

Her zaman olduğu gibi oranların optimal değerleri her zaman sektöre ve her şirketin bünyesine bağlıdır. Ancak %40 ile %60 arasındaki değerler yeterli kabul edilir.

Değer %60'ın üzerinde olsaydı, şirket finansmanının büyük bir kısmını üçüncü şahıslara bırakacaktı. Bu, onun idaresinde ve yönetiminde özerkliğini kaybetmesine ve büyük bir faiz yükü oluşturmasına neden olabilir. Öte yandan, oran %40'ın altındaysa şirketin öz kaynakları çok yüksek olacaktır.

Hesaplama örneği

A şirketinin toplam varlıkları 100 ve toplam yükümlülüklerinin 50 olduğunu varsayalım. Öte yandan B şirketinin toplam varlıkları 100 ve toplam yükümlülükleri 75'tir.

Her iki oranı da hesaplarsak, aşağıdakileri elde ederiz:

A şirketi için borç oranı = 50/100 = 0,5
B şirketi için borç oranı = 75/100 = 0,75

Önceki örnekleri 100 ile çarparsak, A şirketinin faaliyetinin %50'sini yabancılarla, %50'sini de kendi öz kaynaklarıyla finanse ettiğini görürüz. Bu sayede şirket uygun parametreler dahilinde bir sermaye yapısına sahip olacaktır.

Ancak B şirketi, faaliyetlerinin %75'ini dış kaynaklarla ve sadece %25'ini kendi fonlarıyla finanse etmektedir.

Optimal bir sermaye yapısının önemi

Her şirketin sermaye yapısına bağlı olarak, ekonomik durum onları az ya da çok etkileyebilir.

Örnekler aşağıda listelenmiştir.

Faiz oranlarındaki değişiklikler işletmeler için büyük bir baş ağrısı olabilir. Bir şirketin %2'de ödenmemiş borcu varsa ve faiz oranları %1'e düşerse, şirket borcunun ödenmemiş bakiyesi üzerinden %1 daha fazla ödeyecektir. Şirketin elinde nakit olsaydı, bu borcu geri alabilir ve borcu %1 oranında yeniden verebilirdi. Aksi takdirde, şirket piyasa koşullarında ödeyebileceğinden daha fazla faiz ödeyecektir. Bu, sonuçlarınızı ağırlaştıracaktır.

Başka bir sorun yıllarca kötü sonuçlarla gelebilir. Kötü sonuçların olduğu yıllar varsa, şirketler temettüleri azaltabilir, hatta iptal edebilir. Ancak borçların ödenmesi azaltılamaz ve durdurulamaz.

Bu nedenle ve A şirketi ve B şirketi örneklerine göre, faaliyetlerinin büyük bir kısmı üçüncü şahıslar tarafından finanse edildiğinden, B şirketi yukarıda belirtilen değişikliklerden önemli ölçüde daha fazla etkilenecektir.