Dayanışma ekonomisi - Nedir, tanımı ve kavramı

İçindekiler:

Dayanışma ekonomisi - Nedir, tanımı ve kavramı
Dayanışma ekonomisi - Nedir, tanımı ve kavramı
Anonim

Dayanışma ekonomisi veya sosyal ekonomi, ortak iyiye dayalı üretken faaliyetlerin geliştirilmesine yönelik bir yaklaşımdır. Aynı şekilde, çevre ile eşitlik ve denge arar.

Dayanışma ekonomisi, özerklik, eşitlik, kurumsal sosyal sorumluluk, şeffaflık ve toplum yaşamı gibi ilkeleri takip eder.

Bu tür bir yaklaşım örneğin kooperatiflerde görülmektedir. Bu kuruluşlar, üyelerine aynı yetki ve yükümlülükleri sunar.

Dayanışma

Dayanışma ekonomisinin özellikleri

Dayanışma ekonomisinin veya sosyal ekonominin özellikleri arasında şunlar öne çıkıyor:

  • Birkaç tanımı vardır, ancak çoğu, toplu refahın servet üretimine öncelik verilmesi gibi belirli kilit yönlerde birleşir.
  • Kapitalist ekonomiye karşı çıkan, eşitsizlik ürettiğini ve çevreyi etkilediğini doğrulayan bir yaklaşımdır.
  • Dayanışma ekonomisi, kapitalizmin ortadan kaldırılmasını ima etmez veya gerektirmez, ancak belirli alanlarda, örneğin yüksek yoksulluk oranlarına sahip kentsel alanlarda kültürel faaliyetler geliştiren bir kurum içinde uygulanabilir.
  • İlkelerden biri öz-yönetimdir; bu, organizasyonun veya şirketin üreticilerin kendileri tarafından yönetilmesi anlamına gelir. Bu, örneğin birçok küçük tarım girişimcisi bir dernek kurduğunda olur. Bu şekilde, daha yüksek bir satış hacmi sunarak ölçek ekonomileri yaratmaya ve müşterileriyle pazarlık yapmaya çalışırlar.
  • Dayanışma ekonomisine dayalı bir organizasyon, çevreyi mümkün olduğunca az etkileyen üretim yöntemlerini kullanmaya çalışır. Örneğin, kağıttan yapılanlar için plastik poşetlerin kullanımını değiştirin.
Ekonominin Temelleri

Dayanışma ekonomisi şirketleri

Sosyal ekonomi şirketleri, işlerini eşitlik ve sosyal sorumluluk gibi ilkeler temelinde ve ekosistemle birlikte yönetir. Yani sadece kazançlı bir amaca yönelik değiller. Aşağıdakiler gibi farklı varlık türlerinde oluşturulabilirler:

  • Kooperatifler: Müşterek olarak sahip olunan bir işletmeyi yöneten kurumlar. Buradaki fikir, tüm ortakların aynı hak ve yükümlülükleri paylaştığıdır, bu nedenle her hissedarın oyu aynı değere sahiptir. Kooperatiflerin bir diğer özelliği de hükümetlerinin yatay olması, yani tüm üyelerin eşit şartlarda olmasıdır. Yönetim veya liderlik ile işletmenin geri kalanı arasında dikey bir muamele yoktur.
  • Çalışan fonları: Aynı kamu veya özel şirkete bağlı işçilerden oluşan dernekler. Üyelerine hizmet sunmak, tasarruf sağlamak ve kredi vermek amacıyla kurulmuştur. Fazlaları sosyal faaliyetler için kullanılmaktadır.
  • Karşılıklı: Kar amacı gütmeyen kuruluşlar. İştirakler mali katkıda bulunurlar ve bunun karşılığında önleyici ve eğitim programlarına erişimleri olur. Benzer şekilde, müşterekler, örneğin bir iş kazası geçiren işçiler için sosyal yardımlar, sübvansiyonlar veya emekli maaşları sağlar.
  • Sivil toplum örgütleri: Bir toplumda veya ekosistemde olumlu değişiklikler yaratmak için projeler geliştiren kurumlar. Böylece çocuklarda yetersiz beslenme oranını düşürmek gibi hedefler belirlenir. Onlar kâr için değil.