Ekonomik değer, atıfta bulunduğumuz değer teorisine bağlı olarak, farklı mal ve hizmetlerin değerinin beklenen faydalarına göre ölçülmesini ifade eden bir kavramdır.
Ekonomik değer, değer ile fiyat arasındaki farkı çok iyi vurgular. Bu anlamda o kavramı hangi değer teorisine atadığımıza bağlı olarak çok farklı bir kavramdan bahsediyoruz.
Ekonomide değer, söz konusu ekonomik malların ekonomideki değerini ölçmeye çalıştığı için ekonomistler tarafından geniş çapta incelenen bir kavramdır. Bu değer, beklenen faydalarına göre hesaplanır. Kullanışlılığına bağlı olarak, bir değer veya başka bir değer atanacaktır.
Dolayısıyla, dediğimiz gibi, ekonomik değer ve değişim değeri çok farklı şeylerdir. Başka bir deyişle, bir malın değeri piyasa değerinden yüksek veya düşük olabilir.
Örneğin, Karl Marx ve Marksist okul, ekonomik değeri emek değer teorisi aracılığıyla tanımladı. Avusturya okulunun diğer yazarları ise öznel değer teorisini savundular.
Değer ve fiyat arasındaki fark
Ekonomik değer çok belirsiz bir kavramdır. Ekonomik bir mal, çok yüksek bir kullanım değerine sahip olabileceği gibi, düşük bir piyasa değerine de sahip olabilir. Bu, değer ve fiyat kavramlarının sunduğu ikiliktir. Çünkü bazıları bu kavramların aynı olduğunu düşünse de, ekonomi bilimi durumun böyle olmadığını gösteriyor.
Uygulamada, fiyatı, bir tüccarın ürünü için piyasaya çıktıktan sonra almayı beklediği ekonomik miktar olarak tanımlama eğilimi vardır. Öte yandan değer, bir müşterinin belirli bir mal veya hizmet için ödemeye hazır olduğu miktardır.
Bütün bunlar, söylediğimiz gibi, beklenen bir kâra dayanıyor. Ancak bu kavramların karmaşıklığı, ekonomistlerin yapmaya çalıştığı ölçümdür. Her zaman kullandığımız teoriye bağlı olarak değişen bir ölçüm. Böylece, ekonomi tarihinin gösterdiği gibi, her teoriye bağlı olarak, değeri şu veya bu şekilde ölçeceğiz.
Değer ölçüm türleri
Marksist okul, bir mal veya hizmetin değerine yaklaşmaya çalışan bir sistem tanımlarken, Avusturya okulu, kendi algısında geçerli olduğu düşünülen başka yöntemler önerdi.
Bu anlamda, bu büyüklüğün ölçümünü karmaşık bir konu haline getiren değer hakkında çok sayıda teori vardır.
Bu nedenle, aşağıda ana değer teorilerini ve bunların teşvik ettikleri şeyleri tanımlıyoruz:
- Emek değer teorisi: Marksizm tarafından önerilen, Karl Marx tarafından desteklenen teoridir. Bu teori, çalışılan saat sayısına dayalı olarak malların değerinin ölçülmesini savunur. Tüm servetin işten geldiğini göz önünde bulundurarak, bu teori, değeri, söz konusu mala uygulanan iş miktarına dayalı olarak ölçmeye çalışır.
- Öznel değer teorisi: Avusturya okulunu savunan teoridir. Bu teori, üretim faktörlerinin marjinal faydasının bir fonksiyonu olarak bu değeri ölçmeye çalışır. Başka bir deyişle, müşteri, söz konusu mal veya hizmet için ne kadar istediğini ve ödeyebileceğini tahmin eden kişidir.
- Üretim maliyetlerinin değeri teorisi: Bu teori, bir ürünün değerinin, üretiminin temsil ettiği değer olduğunu savunur. Başka bir deyişle, üretmenin maliyeti.
Yukarıda bahsedilen teoriler en iyi bilinenler olsa da, aynı çalışma alanına odaklanan başka teoriler de vardır.
Nasıl değer yaratırsınız?
Değer yaratımı, birçok iktisatçının tanımında farklılık gösterdiği bilinmeyenlerden bir diğeridir. Söz konusu ekonomide hakim olan ekonomi felsefesine bağlı olarak, değer yaratımı az ya da çok tahmin edilebilir.
Bu anlamda genel kabul gören, beklentilerin karşılanmasına dayalı değer yaratılmasıdır. Yani ihtiyaç duyulan ve beklentilere yansıtılan karlılığın aşılarak değer yaratılması.
Bir şirket söz konusu beklenen karlılığı aşarsa, ürettiğini, değer yarattığını söyleyebiliriz. Zira bir şirketin kar elde etmesi bir değer olarak görülmemektedir. Ancak, diğer ekonomistler ihtiyaçların karşılanmasını bir değer olarak tanımlarlar.
Bu anlamda gördüğümüz gibi birçok nüans sunan bir ölçü.