Kullanım değeri, Adam Smith'in her mal veya hizmetin belirli bir ihtiyacı karşılama temel özelliğine sahip olduğunu belirten değer teorisinden bir kavramdır.
Kullanımdaki değer, genellikle faydalı ömrü boyunca sahip olacağı kullanım olarak tanımlanır. Yani, eskidiği veya onarılamaz bozulmaya uğradığı zamana kadar geçen süre boyunca tüketicisine sunacağı memnuniyettir. Bu noktada kullanıcı ürünü bir başkasıyla değiştirir.
Bununla birlikte, bu algı veya fayda, mevcut farklı ekonomik teoriler tarafından aşamalı olarak sunulan bir ürünün değerine ilişkin farklı algılara göre tarihsel olarak değişmiştir.
Belirli bir malın kullanımı, alıcının ve/veya tüketicinin profili dikkate alındığında farklı olacağından, bir kullanım değeri belirlenirken bir dereceye kadar öznellik söz konusudur. Örneğin, yerel bir balıkçı için bir gezi teknesinin değeri, ara sıra veya hafta sonu gezgininin bakış açısıyla aynı değildir.
Bununla birlikte, değerlemede yukarıda belirtilen öznelliğe yanıt olarak, kullanımdaki bir değerin ölçülmesinin bazen mümkün olmadığını belirtmek gerekir.
Ürünün niteliğine göre kullanım değeri
Günlük olarak var olan çok çeşitli mal ve hizmetler sayesinde, kullanım değeri kavramını oluştururken çok çeşitli olasılıkları tanımlamak da mümkündür.
Gıda sektöründe kullanım değerinin, son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin olduğu diğer alanlarda olduğu gibi her bir gıdanın tek tüketimine karşılık geldiği anlaşılmaktadır (ilaç sektörü de bu durumu bulacaktır)
Diğer alternatif ise, bir mal veya hizmetin değerinin, belirli bir fiyatla değiş tokuş edildiğinde alınan bedele veya üretimi için gerekli iş ve kaynak miktarına tekabül etmesiyle temsil edilen değişim veya piyasa değeridir. Bu son nokta, Marksist değer yaklaşımıyla bağlantılı olacaktır.
Değeri kullanmaya yönelik Marksist yaklaşıma karşı kapitalist yaklaşım
Daha önce de belirtildiği gibi, her bakış açısı dikkate alındığında, kullanım değeri tanımı, temel olarak bireysel veya kolektif algı merkezli farklılıkla değişebilir.
Adam Smith ve ekonomiye klasik yaklaşım için, bireyin bakış açısından ve belirli bir ürünün kullanımı yoluyla bir ihtiyacın tatmin edilmesinden doğar.
Öte yandan, Karl Marx, kullanım değerinin toplumun tüm üyelerine yönelik maddi bir gerçeklik olmasıyla, karşılanması gereken ihtiyacın sosyal olması gerektiğini belirtti. Kavram daha sonra özel ve bireysel mülkiyetin bastırılmasıyla ilgiliydi.
Karl Marx'ın değer teorisi