Doğal işsizlik oranı - Nedir, tanımı ve kavramı

İçindekiler:

Anonim

Doğal işsizlik oranı, azaltılamayan ve bir ekonomide normal kabul edilenin bir parçası olan bir işsizlik düzeyini temsil eden orandır. Bu seviye genellikle %2 ile %5 arasında salınır ve nüfusun friksiyonel işsizliğinin bir parçasıdır.

Doğal işsizlik oranı, kısmen, bazı işçilerin çeşitli nedenlerle bir süreliğine gelirlerini kaybetmeleri nedeniyle işlerini bırakmaları nedeniyle mevcuttur. Bunlar, örneğin, daha iyi bir profesyonel fırsat arzusu veya işyerine olan mesafe olabilir.

Yani tam istihdam olduğunda bile bazı kişiler işsiz kalmaya karar verebilir. Bireylerin doğru işi bulmak için zamana ihtiyaçları olduğundan, bu durum friksiyonel işsizlik olarak bilinir.

İş piyasası esnek olduğu için işçilerin şirketler arasında hareket etmesi normaldir. Örneğin, bir mühendisin X şirketi için çalıştığını, ancak başka bir Y şirketinin ona daha iyi ekonomik koşullar sunduğunu düşünün. Ancak işçinin bir firmadan ayrılması ile bir başka firmaya girmesi arasında bir ay gibi bir zaman aralığı olabilir. Bunun nedeni, belki de bir dizi görüşmeyi geçmeniz gerekir.

Öte yandan, diğerlerine göre daha fazla hareketliliğe sahip sektörler var. Örneğin, finans sektörü veya bilgisayar ve iletişim sektörü gelişmiş ekonomilerde oldukça hareketlidir.

Doğal işsizlik oranının, uzun vadeli denge işsizlik oranına eşdeğer olduğuna dikkat edilmelidir.

Doğal işsizlik oranı teorisinin gelişimi

İşsizlik oranı, işgücü piyasasındaki aksaklıklara bağlı olarak değişebilmekte ve birçok değişkenden etkilenmektedir. Bunlar, refah devletinin güçlü olduğu bir ekonomide toplam talep, kamu yardımları ve işsizlik sübvansiyonlarının varlığı, enflasyon, işe alımlarda vergi teşvikleri, asgari ücret ve her türlü sosyal yardımdır.

Vergi artışları gibi kamu düzenlemeleri veya işgücü piyasasının düzgün işleyişini engelleyen herhangi bir düzenleme de etkilidir.

Kısacası, uzun vadeli denge işsizlik oranı, enflasyonun hızlanmayan işsizlik oranı olan NAIRU ile yakından ilişkilidir. Bu, işsizlik oranı ile enflasyon arasında negatif bir korelasyonun olduğu Phillips eğrisi aracılığıyla geliştirilmiştir.

Öte yandan, ekonomi Nobel'i alan ekonomist Joseph E. Stiglitz, hükümetlerin işsizliği düzeltecek yapısal politikalar izlemesi gerektiğini ve iş piyasası istikrarsız olduğu için politikanın sadece enflasyona odaklanmaması gerektiğini söyledi.

Yapısal işsizlik