Borç dengesi - Nedir, tanımı ve kavramı

İçindekiler:

Borç dengesi - Nedir, tanımı ve kavramı
Borç dengesi - Nedir, tanımı ve kavramı
Anonim

Borç bakiyesi terimi, 'borç'taki kalemlerin toplamının 'alacak'dakilerden daha büyük olduğu muhasebe durumundan oluşur.

Başka bir deyişle, hesapta kredilerden daha fazla borç olduğunda olur.

Bu ne için

Bu tür bir denge oluştuğunda, varlıklarda bir artışa karşı yükümlülüklerde bir azalma anlamına gelebilir. Ayrıca, toplam hacimler söz konusu olduğunda gelir ve giderlerde azalma anlamına da gelebilir.

Özetle şu şekilde fayda ve zarar verdiğini söyleyebiliriz:

Ardından, bir borç bakiyesinin düzenlenebilmesi için aşağıdakilerin karşılanması gerekir:

  • Hesaba yatırılan kredilerden daha fazla masraf hacmi.
  • Muhasebe hesabının defterinin 'kredisinde' olduğundan 'zorunluluk' bölümündeki daha yüksek rakam.

Borç bakiyesinin tersi kredi bakiyesidir. Öte yandan, bakiye ne alacaklı ne de borçlu olduğunda, değer sıfır olduğu için nötr bakiye denir.

Gördüğümüz gibi, 'zorunlu' ve 'sahip' olarak kaydedilen kalemlerin değeri çakışır ve bu nedenle iptal edilir ve muhasebe düzeyinde 'nötr' olarak adlandırılan sıfır sonuç verir.

T hesabı

Borç bakiyesi örnekleri

Ardından, farklı hesaplardaki borç bakiyeleri analiz edilecek, bununla her biri üzerindeki etkisini göreceğiz:

  1. Arazi ve binalar (aktif). Bu muhasebe hesabındaki borç bakiyesi, bu varlığın değerini yeniden değerlendirir.
  2. Tedarikçiler (pasif). Bu durumda, borç bakiyesi oluştuğunda bu borç hesabının değeri azalır.
  3. Sosyal sermaye (net değer). Bir borç bakiyesi oluşursa, bu muhasebe hesabının değeri düşecektir.
  4. Hizmetlerin sağlanması (gelir). Hesabın toplamını tekrar azaltın.
  5. Harici hizmetlerin satın alınması (gider). Gelirde olduğu gibi burada tersi olur, bu öğenin değeri artar.

Vurgulamamız gereken bir istisna, muhasebe hesaplarında bir kredi ve bir masrafın varlık hesaplarında sırasıyla bir azalma ve bir artış anlamına gelmesine rağmen, bankaların cari hesaplarında aynı şeyin pratik olarak gerçekleşmemesidir.

Bunun nedeni, banka veya finans kuruluşunun hesabımızdaki geliri alacak olarak ve hesapta oluşturduğumuz giderleri ücret olarak bize bildirmesidir. Dolayısıyla banka, kişisel çek hesabımızı bizim açımızdan bir varlık olarak değil, bir gelir ve gider agorası olarak yorumlamaktadır.

'Elektrik faturası ücreti' veya 'Kira ödemesi' gibi ifadeler örnektir.