Sektör Analizi - Nedir, tanımı ve konsepti

Sektörel analiz, bir şirketin rekabet ettiği sektör içinde sahip olduğu rekabet gücünün bilinmesini sağlar.

Başlamak için her şirketin rekabet ettiği sektörün bazı temel noktalarını bilmesi gerekir. En önemlilerinden biri, sektörün tüketicilerinin kim olduğunu, pazarda hangi tedarikçilerin bulunduğunu veya o sektörde var olan engelleri bilmenin yanı sıra, karşılaştığınız rakiplerin kim olduğunu bilmektir. Aynı şekilde, beklenen karlılık seviyesini bilmek de önemlidir.

Nitekim Porter'ın 5 kuvvet modeli kullanılarak sektörel analiz yapılabilmektedir. Bu model, şirketin rekabetçi bir sektörde başarıya ulaşması için bize anahtar yanıtları verir. Sektör analizinin piyasa analizi ile aynı olmadığını açıklığa kavuşturmak önemlidir. Sektör analizi, şirketin iş planını geliştirmesine yardımcı olur. Bu plan, rakiplerinizden daha iyi performans göstermenize ve daha iyi hizmet verebilmek için belirli bir segmente odaklanmanıza yardımcı olacaktır.

sektör nedir?

Her şeyden önce sektör, aynı ürünü veya benzer bir ürünü piyasaya sunan bir grup veya şirketler grubudur. İki şirket aynı sektöre ait olduğunda rakip şirketler haline gelirler.

Unutulmamalıdır ki bir sektörün karlılığı, var olan rekabet düzeyi ile belirlenir ve rekabet iki farklı pazarda kurulur. Bir şirketin ürün pazarında ve üretim faktörleri pazarında rakipleri vardır.

Elbette bu pazarların her biri ayrı bir analiz gerektiriyor. Bu pazarlarda etkileşime giren ajanları da bilmek gerekir. Bir şirketin etkileşime girmesi gereken ekonomik ajanlar tedarikçiler, müşteriler ve rakiplerdir. Ayrıca bir sektörde ulusal ve uluslararası ekonominin ortamı ve mevcut kaynaklar göz önünde bulundurulmalıdır.

Sektör analizinde dikkate alınan önemli faktörler

Sektörel bir analiz yapılırken aşağıdaki faktörler dikkate alınmalıdır:

1. Müşterilerin pazarlık gücü

Birincisi, bir sektör analizindeki temel faktörlerden biri, sektörün müşterilerini tanımaktır. Müşterilerin pazarlık gücü, müşterilerimizin daha iyi ürün koşulları ve daha düşük fiyatlar elde etme kabiliyetini ifade eder.

Benzer veya ikame ürünler sunan birçok şirket olduğunda, müşterilerin daha fazla pazarlık gücü vardır, çünkü bu, alıcıların daha fazla seçeneğe sahip olmasını sağlar. Ayrıca, büyük miktarlarda satın alan müşteriler iseler, daha fazla karar verme kapasitesine sahip olacaklardır. Bu, şirketleri etkiliyor, çünkü yeterli düzeyde karlılık elde etmek daha zor, şirketler için büyük bir tehdit haline geliyor.

2. Tedarikçilerin pazarlık gücü

Öte yandan, tedarikçiler çok fazla pazarlık gücüne sahip olduklarında, daha yüksek fiyatlar talep etme olanağına sahiptirler. Bir pazarda ne kadar az tedarikçi varsa, o kadar fazla pazarlık gücüne sahip olurlar.

Aynı zamanda az tedarik (tedarikçilerden), az sayıda ikame ürün (girdilerden) veya şirket bunları küçük miktarlarda (tedarikçilerinden) satın aldığında şirket için bir tehdit olabilir. Tedarikçiler pazarlık güçlerini arttırırlar, hatta piyasayı tekellerine alabilirler. Bu sorunla karşılaşıldığında, garantili tedarik ve düşük maliyet için firmaların kendi hammaddelerini yapmaları önerilir.

3. Yeni rakiplerin giriş tehdidi

Yeni rakiplerin pazara girişi, gereken yatırım düzeyi ve pazardaki mevcut engeller tarafından belirlenir. Gerekli yatırım seviyesi sermaye maliyetinden daha düşük olduğunda bir piyasa daha çekicidir. Ayrıca, giriş engelleri ne kadar az olursa, pazar o kadar çekici olur.

Doğal olarak, yüksek vergiler, dağıtım kanallarına erişim zorluğu, yüksek (gerekli) sermaye yatırımları ve sektörde deneyim eksikliği gibi ortak engeller bulunmaktadır. Engeller ne kadar büyük olursa, rekabetten kaynaklanan tehdit seviyesi o kadar düşük olur.

4. İkame ürünlerin görünümü

İkame ürün, mal ve hizmet pazarında güçlü bir rakiptir. Bu nedenle, piyasada daha düşük fiyata ne kadar çok ikame varsa, bir şirket o kadar büyük tehditle karşı karşıya kalır. İkame ürünlere sahip birçok rakibi olan şirketler, tüketicileri çekmek için daha düşük fiyatları yönetmelidir. Ayrıca, onlara rekabet avantajı sağlayan ürün farklılaştırması elde etmek için de çalışabilirsiniz.

5. Rakipler arasındaki rekabet

Son olarak, sektörel bir analiz yapılırken rakipler arasındaki rekabet en önemli unsurdur. Bunun nedeni, iş fırsatlarını bulabilmek için sektörün daha iyi bir tanımının yapılmasına izin vermesidir. Bir pazardaki talep azaldığında rakipler arasındaki rekabet daha da yoğunlaşır. Ürünler arasında çok fazla farklılaşma olmadığında, sabit maliyetlerin çok yüksek olduğu ve çok sayıda rakibin olduğu durumlarda da rekabet çok fazladır.

Ancak, bir sektörde kar elde etmek için rakipler arasındaki rekabetin derecesi belirleyicidir. Ne kadar çok rekabet olursa, kârlılık derecesi o kadar düşük olur. Rekabet ne kadar az olursa, daha iyi faydalar elde etme olasılığı o kadar artar. Bu nedenle, şirketlerin ürünlerini sürekli olarak yenilemeleri ve iyileştirmeleri istenmeli, ancak o zaman sürdürülebilir bir avantaj sağlanabilir.

Sonuç olarak sektör analizinin firmalara rakiplerine karşı sürdürülebilir bir rekabet avantajı geliştirmeleri için rehberlik eden oldukça faydalı bir araç olduğu söylenebilir. Bir şirketin rekabet ettiği sektör hakkında ne kadar fazla bilgi olursa, iş fırsatlarından yararlanmaya yardımcı olan daha iyi stratejiler tasarlama olasılığı o kadar artar. Aynı şekilde, tehditlerle daha iyi mücadele edilebilir. Hep birlikte, şirketler için verimliliği ve başarı olasılığını artırır.